Doç.Dr. Mehmet Çelikbilek MENÜ

ENDOSKOPİK TÜP MİDE

ENDOSKOPİK TÜP MİDE

 Endoskopik Tüp Mide 

Endoskopik tüp mide, endoskopik sleeve gastroplasti (ESG), cerrahi olmayan sleeve, endosleeve veya akordeon prosedürü olarak da bilinen minimal invaziv kilo verme yöntemidir. Oldukça etkili, komplikasyon oranı çok düşük bir kilo verme prosedürü türüdür. Endoskopi yöntemiyle, ameliyata gerek kalmadan endoskopik sütür cihazı (OverStitch, Apollo Endosurgery, USA) kullanarak midenizin boyutu küçültülür. Yemek yeme kapasiteniz azaltılarak kilo vermeniz sağlanır. Endoskopik yöntemle yapılmasından dolayı günlük hayatınıza hızla dönebillirsiniz. Bu prosedür, kilo problemi yaşıyorsanız, diyet ve egzersiz etkili olmadıysa bu işlemi yaptırabilirsiniz. Mide küçültme veya by-pass ameliyatı olmak istemiyorsanız sizin için ameliyatsız bir seçenek sunar.

Endoskopik Tüp Mide Nedir?

  • Endoskopik tüp mide, mide boyutunu yaklaşık %70 – %80 oranında küçültmek için endoskopi ile yapılan, sütür cihazı kullanılan bir kilo verme işlemidir. Mide boyutu içerden dikişler kullanılarak kalıcı şekilde küçültülmektedir. Mide boyutunun küçülmesiyle hastalar daha çabuk ve uzun süre doygunluk hissetmektedirler.  
  • Endoskopik tüp mide işleminin öne çıkan özelliği ameliyatsız olmasıdır. Bu işlemde karında kesi uygulanmamaktadır, böylelikle dışardan bir iz görülmemektedir. İşlem genelde 60-90 dakika sürer. İşlemdekesi uygulanmaması ve işlemin endoskopi ile yapılmasından dolayı hastalar günlük yaşama hızlı dönerler. Hastalar 2. veya 3.günlerinde günlük yaşantılarına devam edebilmektedir.


Endoskopik Tüp Mide Avantajları 

  • Kesi veya yara izi yoktur. Dışarıdan bir operasyon geçirildiği belli olmamaktadır.
  • Endoskopi ile uygulanan bir işlem  olması nedeniyle ve hastalar aynı gün taburcu olabilmekte, yatış gerektirmemektedir.
  • İşlem süresi ortalama bir saat kadar sürmektedir. 
  • Komplikasyon, yan etki ve risk oranı oldukça düşüktür. Hastalar ikinci veya üçüncü gününde sosyal aktivitelerine, günlük yaşantılarına dönebilmektedir. 
  • Obezite cerrahilerinden sonra yüksek oranda görülen reflü hastalığı ameliyatsız tüp midede gelişmemektedir.
  • Hastalarda tokluk hissi oluşturularak etkin kilo kaybı sağlanmaktadır. Verilen kilolar uzun yıllar boyunca korunarak kalıcı kilo kaybı sağlanabilmektedir. edilebilmektedir.


Endoskopik Tüp Mide Kimler İçin Uygundur?

  • Ameliyatsız tüp mide, obez (BMI>27) olan ve bu nedenle obezite cerrahisi için ideal aday olmayan veya obezite cerrahisi istemeyen hastalar için uygun bir seçenektir. Endoskopik tüp mide prosedürü, vücut kitle indeksi (BMI) 27’nin üzerinde olan ve diğer yöntemlerle kilo vermeyi sürdürmede başarılı olamayan kişilere uygulanabilir. 
  • Ayrıca daha önce obezite nedenli tüp mide cerrahisi geçirmiş fakat tekrar kilo almaya başlayan hastalarda iyi bir seçenek olarak uygulanabilmektedir.
  • Endoskopik tüp mide obeziteye sahip bireylerde kilo vermenin dışında aynı zamanda Tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi, alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı, eklem ağrıları (osteoartrit) ve kalp hastalığı gibi kilo ile ilişkili hastalıkların oluşma riskini azaltır ve mevcut hastalıklarda tedavi seçeneği sunar.
  • Hastalar endoskopik tüp mide yöntemiyle kullandıkları tansiyon ve şeker ilaçlarını bırakarak sağlıklı yaşamlarına kavuşabilmektedir. Hastalarda eklem ağrıları azalmakta ve hareket imkanı artmaktadır. Hastaların uyku sağğı ve duygu durumları düzelmektedir.
  • Endoskopik tüp mide, büyük bir mide fıtığı veya peptik ülser hastalığı gibi aktif mide kanaması ile ilişkili bir durumu olan bireyler için uygun değildir. Bu durumlar işlem öncesinde yapılan kontrol endoskopisi ile tespit edilebilmektedir.

Endoskopik Tüp Mide ile Kaç Kilo Verilir ?

  • Ameliyattan sonraki bir yıl içinde fazla vücut ağırlığının ortalama %49 kaybıyla sonuçlanmaktadır. Hastalar tüm vücut ağırlığının ortalama olarak %20’sini birinci yılın sonunda verebilmekte ve daha da önemlisi verilen kilolar uzun yıllar boyunca korunarak kalıcı kilo kaybı sağlanabilmektedir. Yaşam tarzı değişikliği ve sağlıklı yaşam işlemin uzun yıllar etkili olabilmesi için önemlidir. 
  • Tek başına diyet ve egzersizle karşılaştırıldığında 10 katı kadar daha fazla kilo verilebilmektedir.
  •  Endoskopik tüp mide, popüler olan laparoskopik tüp mide cerrahisi (LSG veya VSG) ve gastrik bypass cerrahisi (RYGB) ile karşılaştırılabilir sonuçlar verebilir.

Endoskopik Tüp Mide ile İlişkili Riskler ve Yan Etkiler Nelerdir?

  • Amerikan gıda ve ilaç ajansı (FDA) tarafından onaylanmış bir işlemdir. Genel olarak Endoskopik Tüp Mide oldukça güvenli bir prosedürdür. İlgili riskler arasında genel anestezi altında olmak ve nadir olarak kanama (<%1) yer almaktadır. Gelişebilecek kanamalar işlem sırasında ve sonrasında kontrol altına alınmaktadır.
  • İşlemden sonra boğazınızda hafif bir ağrı-rahatsızlık hissi yaşanabilir ve bu işlem boyunca endoskopun yemek borunuzun içine yerleştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Mevcut tüm endoskopik işlemlerde de bu yan etki görülebilmektedir. İşlem sonrası mide bölgesinde ağrı veya kramplar olabilmekte verilen ilaç ve desteklerle bu süreç yönetilebilmektedir. 

İşlem Sonrası Beslenme Süreci Nasıl İşliyor? 

  • İşlemden sonra, genellikle yaklaşık sekiz saat boyunca yemek yemeye ara vermelisiniz. Ardından en az iki hafta devam etmeniz gereken sıvı bir beslenme dönemine geçilerek, sonrasında dört hafta boyunca yarı katı gıdalara ve ardından sağlıklı bir beslenme programına geçiş yapılmaktadır. 

Endoskopik Sleeve Gastroplasti (ESG) Uygulaması: Bilgilendirme

Endoskopik Sleeve Gastroplasti (ESG), obezite tedavisinde ameliyatsız ve minimal invaziv bir mide küçültme yöntemidir. Halk arasında “Endoskopik Tüp Mide” olarak da bilinen bu prosedürde, cerrahi kesi yapılmaz. Bir endoskop (esnek tüp) ağıza yerleştirilerek mideye ulaşılır ve mide içeriden dikişler atılarak muz şeklinde küçültülür.

ESG’nin amacı, midenin hacmini azaltarak hastanın daha az gıda ile tokluk hissetmesini sağlamak ve kalıcı olarak porsiyon kontrolü oluşturmaktır. Bu prosedür, standart tüp mide ameliyatına göre daha düşük riskli bir alternatif sunmakla birlikte, diyetisyen ve yaşam tarzı değişiklikleri programlarına uyum gerektirir. Tedavinin başarısı, uzman ekibinizle işbirliğinizle doğru orantılıdır.


Potansiyel Riskler ve Yan Etkiler

Tıbbi bir girişim olan ESG’nin de olası riskleri ve yan etkileri bulunmaktadır. Uygulama, cerrahiye göre daha az invaziv olsa da, bu durum hastanın karşılaşabileceği tüm risklerin ortadan kalktığı anlamına gelmez. Tedaviye karar vermeden önce, bireysel sağlık geçmişiniz ve tüm olası sonuçlar hakkında uzman hekiminizle kapsamlı bir değerlendirmeyapmanız şarttır.

Erken Dönem Yan Etkiler (İlk Günler)

  • Ağrı ve Rahatsızlık: İşlem sonrası mide bölgesinde ve karında hafif ila orta düzeyde ağrı ve hassasiyet normaldir. Bu durum genellikle ağrı kesicilerle yönetilir ve kısa sürede azalır.
  • Mide Bulantısı ve Kusma: Midenin yeni şekline adapte olma sürecinde bulantı ve kusma görülebilir. Bu semptomlar, hekim kontrolünde verilen ilaçlarla hafifletilir.
  • Geçici Dehidrasyon: Özellikle sıvı alımında zorluk yaşanması nedeniyle geçici su kaybı riski oluşabilir.

Ciddi Olası Riskler (Nadir Görülenler)

  • Kanama veya Enfeksiyon: Nadiren de olsa endoskopi yoluyla atılan dikiş bölgelerinde kanama veya enfeksiyon riski olabilir.
  • Dikiş Atması: Uygulanan dikişlerin erken dönemde açılması veya gevşemesi riski bulunmaktadır. Bu durumda, prosedürün tekrarlanması gerekebilir.
  • Beslenme Yetmezliği: Hacim kısıtlamasına uyulmaması veya doktor tavsiyelerine riayet edilmemesi durumunda vitamin ve mineral eksiklikleri yaşanabilir.

Önemli Not: Bu bilgilendirme metni, kapsamlı bir tıbbi danışmanlığın veya hekim değerlendirmesinin yerine geçmez. Paylaşılan sonuçlar, her hastanın metabolizmasına, diyetine ve fiziksel aktivitesine bağlı olarak kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve kesin başarı garantisi içermez.

Doç. Dr. Mehmet Çelikbilek
Telefon : 0(532) 543 8778
Adres : Regnum Sky Tower Muhsin Yazıcıoğlu Cad. No:57/71, Çukurambar, Ankara

Doç.Dr.Mehmet Çelikbilek Doç. Dr. Mehmet Çelikbilek Gastroenteroloji & Dahiliye Uzmanı
0(532) 543 8778